8 Kasım 2015 Pazar

KÜMELER

KÜMELER
Kümelerde Temel Kavramlar
A kümesi Ahmet’in odasında bulunan eşyalar olsun.
A={kitaplık,saat,masa,ayna,yatak}   s(A)=5   Eleman sayısı 5’dir.
Bu kümeyi ortak özellik yöntemiyle şöyle gösteririz.
A={eşya│Ahmet’in odasında bulunanlar}
“│” öyleki anlamına gelir ve “:” şeklindede gösterilir.
Eleman sayısı doğal sayı ile ifade edilebilen kümelere sonlu küme denir.
B={x:x <100 ve x asal sayı}
Burada 100’den küçük asal sayılar dediğine göre sayarak kaç tane olduğunu bulabiliriz.Yani sonlu kümedir.
Eleman sayıları doğal sayı ile ifade edilemeyen kümelere sonsuz elemanlı küme denir.
C={x:x asal sayı}
Burada asal sayılar diyor.Asal sayıları sayarak bulmamız çok zor çünkü bir sürüdür.Yani sonsuz elemanlı kümedir.
Elemanı olmayan kümeye boş küme denir. { } veya Ø sembolü ile gösterilir.
A={a,b,c,d,e}  
B={c,d,e}  
Görüldüğü gibi B’nin her elemanı A’nında elemanıdır.Bu durumda B, A’nın alt kümesidir. BCA olarak gösterilir.
Boş küme her kümenin alt kümesidir.
Her küme kendisinin alt kümesidir.
Eleman sayıları eşit olan kümelere denk kümeler denir.
D={1,2,3,4}   s(D)=4  
C={a,b,c,d}     s(C)=4
O zaman C≡D deriz.  
Elemanları aynı olan kümelere eşit kümeler denir.
A={a,b,c,d,e}  
B={a,b,c,d,e}
O zaman C=D deriz.
Alt Küme Sayısı
n elamanlı bir kümenin alt küme sayısı 2n formülüyle bulunur.
Bir kümenin kendisi hariç alt kümelerine özalt kümeleri denir.
n elamanlı bir kümenin özalt küme sayısı 2n-1 formülüyle bulunur.
Örnek: A ={a,b,{b,c},c,{b},{a,c}}
Kümenin elaman sayısı s(A)=6
Kümenin alt küme sayısı 2n=26=64
Kümenin özalt küme sayısı 2n-1=26-1=64-1=63

Küme
Alt Kümeleri
Alt Küme Sayısı
{ }
0 elemanlı
{ }
1
{a}
0 elemanlı
{ }
1
1 elamanlı
{a}
1
{a,b}
0 elemanlı
{ }
1
1 elemanlı
{a},{b}
2
2 elemanlı
{a,b}
1
{a,b,c}
0 elemanlı
{ }
1
1 elemanlı
{a},{b},{c}
3
2 elemanlı
{a,b},{a,c},{b,c}
3
3 elemanlı
{a,b,c}
1
{a,b,c,d}
0 elemanlı
{ }
1
1 elemanlı
{a},{b},{c},{d}
4
2 elemanlı
{a,b}{a,c},{a,d},{b,c},{b,d},{c,d}
6
3 elemanlı
{a,b,c},{a,c,d},{a,b,d},{b,c,d}
4
4 elemanlı
{a,b,c,d}
1
n elemanlı sonlu bir kümenin r elemanlı her alt kümesine n’nin r’li kombinasyonu denir.
(n,r)=n!/(n-r)!.r!     formülünü kullanırız.
Örnek: A={a,b,c,d,e} kümesinin 4 elemanlı alt küme sayısı,
(n,r)=n!/(n-r)!.r!
(5,4)=5!/(5-4)!.4!
(5,4)=1.2.3.4.5/1.1.2.3.4 = 5
5 tane 4 elemanlı alt kümesi vardır.
Örnek: A={1,2,3,4,5,6,7} verilen küme için soruları cevaplayalım.
a) Alt kümelerinin kaç tanesinde 5 eleman olarak bulunmaz.
26=64
b) Alt kümelerinin kaç tanesinde 7 eleman olarak bulunur.
26=64
c) Alt kümelerinin kaç tanesinde 3 veya 4 eleman olarak bulunmaz.
Burada hepsinden 3 ve 4'ün elaman olarak bulunduğu durumu çıkartırsak 27-25=128-32=96
d) Alt kümelerinin kaç tanesinde 3 veya 4 eleman olarak bulunur.
27-25=128-32=96
e) Alt kümelerinin kaç tanesinde 3 ve 4 eleman olarak bulunmaz.
27-25=128-32=96
f) Alt kümelerinin kaç tanesinde 3 ve 4 eleman olarak bulunur.
25=32
g) 4 elemanlı alt kümeleri kaç tanedir?
(7,4)’lü kombinasyonu (7,4)=35
h) 4 elemanlı alt kümelerinin kaç tanesinde 3 bulunur.
(6,3)’lü kombinasyonu (6,3)=20
k) 4 elemanlı alt kümelerinin kaç tanesinde 2 bulunmaz.
(6,4)’lü kombinasyonu (6,4)=15
l) 4 elemanlı alt kümelerinin kaç tanesinde 5 ve 6 bulunur.
(5,2)’li kombinasyonu (5,2)=10
m) 4 elemanlı alt kümelerinin kaç tanesinde 2 bulunur 7 bulunmaz.
(5,3)’lü kombinasyonu (5,3)=10
n) En çok 2 elemanlı alt küme sayısı kaçtır?
(n,0)+(n,1)+(n,2)= (7,0)+(7,1)+(7,2)=1+7+21=29
o) En az 5 elemanlı alt küme sayısı kaçtır?
(n,n)+(n,n-1)+(n,n-2)= (7,7)+(7,6)+(7,5)=1+7+21=29
Kümelerde İşlemler
A ve B herhangi iki küme olmak üzere bu iki kümenin ortak elemanlarının oluşturduğu kümeye A ile B kümelerinin kesişim kümesi denir.
A ve B herhangi iki küme olmak üzere bu iki kümenin tüm elemanlarının oluşturduğu kümeye A ile B kümelerinin birleşim kümesi denir.
Eşitlikler
AUB=BUA
A∩B=B∩A
AUA=A
A∩A=A
AU(BUC)=(AUB)UC
A∩(B∩C)=(A∩B) ∩C
AU(B∩C)=(AUB) ∩(AUC)
A∩(BUC)=(A∩B) U(A∩C)
AU Ø =A
A∩ Ø = Ø
Örnek: A={1,2,3,4,5,6}, B={1,2,3}, C={3,6,9}
AUA={1,2,3,4,5,6}
AU Ø ={1,2,3,4,5,6}
AUB={1,2,3,4,5,6}
A∩A={1,2,3,4,5,6}
A∩ Ø = Ø
A∩C={3,6}
AU(B∩C)={1,2,3,4,5,6}
A∩(BUC)={1,2,3,6}
(A∩B) ∩C={3}
AU(BUC)={1,2,3,4,5,6,9}
Formüller
S(AUB)=s(A)+s(B)-s(A∩B)
S(AUBUC)=s(A)+s(B)+ s(C)-s(A∩B) -s(A∩C)-s(B∩C)+s(A∩B∩C)
Örnek: A={1,2,3,4,5,6}, B={1,2,3}, C={3,6,9}
S(AUBUC)=s(A)+s(B)+ s(C)-s(A∩B) -s(A∩C)-s(B∩C)+s(A∩B∩C)
S(AUBUC)=6+3+ 3-3 -2-1+1
S(AUBUC)=7
Kümelerle yapılan işlemlerde işleme katılan tüm kümeleri kapsayan en geniş kümeye evrensel küme denir.E ile gösterilir.
A kümesinde olmayan fakat E kümesinde olan elemanların oluşturduğu kümeye A kümesinin tümleyeni denir.A’ ile gösterilir.
A kümesinde olan fakat B kümesinde olmayan elemanların kümesine A fark B kümesi denir. A-B olarak gösterilir.
B kümesinde olan fakat A kümesinde olmayan elemanların kümesine B fark A kümesi denir. B-A olarak gösterilir.
Örnek: A={1,2,3,4,a,b}, B={2,3,a,5,c,7}, E={1,2,3,4,5,6,7,a,b,c,d,8}
Bu soruyu şekil çizerek daha iyi çözebilirsiniz.
A’={5,6,7,8,c,d}
B’={1,4,6,8,b,d}
A∩B={2,3,a}
(A∩B)’={1,4,5,6,7,8,b,c,d}
(AUB)’={6,8,d}
A’∩B’={6,8,d}
A’UB’={1,4,5,6,7,8,b,c,d}
A-B={1,4,b}
B-A={5,7,c}
A-A= Ø
A- Ø=A={1,2,3,4,a,b }
Ø-A= Ø
A-E= Ø
E-A=A’={5,6,7,8,c,d }

Fizikte Modelleme ve Matematiğin Yeri

Fizikte Modelleme
Fizik, evrende meydana gelen doğal olayları açıklamaya çalışan bilim dalıdır. Evrende meydana gelen olaylar gözle görülebilen büyük kütleli cisimler arasında veya gözle görülmeyecek kadar çok küçük somut cisimler arasında gerçekleşebileceği gibi varlığını bildiğimiz ancak gözle göremeyeceğimiz manyetik alan gibi soyut kavramlar arasında da gerçekleşebilir.
Fizikçiler bir olayı gözlerken çoğu zaman duyu organları yetersiz kalır. Teknolojinin elverdiği ölçüde araç ve gereçler kullanırlar. Merak edilen bir olay bilinenler ışığında incelenir. Nasıl meydana geldiği hakkında yorumlar yapılarak olayın oluşunu açıklayan teori ortaya atılır. Ortaya atılan teorinin geçerliliğinin kanıtlanması için olayın birçok defa tekrarlanması gerekir. Meydana gelen olay çok karmaşık olabileceği gibi olayın çok hızlı gerçekleşmesi nedeniyle çok kısa bir zamanda veya bir insan ömrünün olayı gözlemek için yetmeyeceği kadar çok uzun bir zaman dilimi içinde gerçekleşiyor olabilir. Bunun için doğrudan gözlenemeyen olayların daha iyi anlaşılmasını sağlayacak olayla ilgili bir model oluşturulur. İncelemeler bu model üzerinden yapılır.
Model, fiziksel hayata ait gerçekliklerin bir takım anlamlı sembollerle ifade edilmesidir.
Diğer taraftan model gerçek hayatta olması gerektiği düşünülenin ifadesidir. Yani gerçeğin idealleştirilmiş halidir. Çoğu kez karmaşık olanın basite indirgenmesidir. Aslında gerçeklik hiç bir zaman bir model ile yüzde yüz ifade edilemez. Bu anlamda model
gerçeğin daha basitleştirilmiş halidir. Örneğin, fizikçiler serbest düşme  modelini oluştururken havanın direncini yok saymışlar ve gözlemlerini ona göre yapmıştır. Aynı anda yere bırakılan 20 tonluk bir demir ile birkaç gramlık tüyün aynı zamanda yere düşeceğini hesaplamışlardır. Bir başka örnekte virajlı bir yolda ilerleyen aracın, viraja hangi hızla girerse güvenli bir dönüş yapacağının hesaplarını yaparken, havanın direncini yok saymışlardır.
Atomun iç yapısıyla ilgili modelde ortada bir çekirdek ve onun etrafında dönen elektronlar bulunmaktadır. Atomun iç yapısını,Güneş ve etrafında dönen gezegenlere benzeterek  bir model oluşturulmuştur. Bu konudaki bilgiler çoğaldıkça  model değiştirilmiş ve geliştirilmiştir.
modelleme
Manyetik maddelerin etrafını saran manyetik alanın gösterilmesi ve manyetik alanın davranışını açıklamak için daha önceki sınıflarda öğrendiğiniz mıknatısta manyetik alan çizgileri ile Kuzey (N) ve Güney (S) olmak üzere iki kutup tanımlanmıştır. Bu model oluşturulurken manyetik alan basitleştirilmiştir. N kutbundan S kutbuna doğru manyetik kuvvet çizgileri olduğu varsayılmıştır.
Işığın günümüzde davranışları ayrıntılı olarak bilinmektedir. Ancak ışığın yapısı tam olarak anlaşılamamıştır. Işığın bazı olaylar karşısındaki davranışını açıklamak için su dalgaları model olarak alınmış ve ışığın o olaydaki davranışı açıklanmıştır. Fakat aynı ışığın başka bir olay karşısındaki davranışını açıklamak için ise masa tenisi topunun davranışı model olarak alınmıştır.
Bilimsel bir modelin oluşturulması belli bir modelleme ve bilgi birikimini gerektirir. Model her zaman anlaşılır olmalıdır. İncelenecek olayın özelliklerine göre, olayın bazı özellikleri oluşturulan modelin dışında bırakılabilir. İncelenen olay hakkında ortaya çıkan yeni durumlar ve bilgilere göre model yenilenir. Oluşturulan modeller özelliklerine göre matematiksel modellerle desteklenir.
Fizik ve Matematik
Fizikçiler kurdukları modelle, yaptıkları deneylerde gözlemlerini yaparken, yapılan ölçümleri ifade etmek, temel fizik yasaları ile teoriler arasında bir ilişki kurmak için bir dile ihtiyaç duyarlar. Bu dilin öyle bir mantığı olmalıdır ki önce kendi içinde sağlam temellere dayanmalı, anlamlı  ve anlatım bozukluğu olmamalıdır. Onu okuyan her insan aynı şeyi anlamalıdır. İşte fizikçiler bu nedenle evrensel bir dil olan matematiği anlatım dili olarak kullanmaktadırlar.
modelleme 1

Fizik, matematik ilişkisi, fizik için oldukça temel bir ilişkisidir. Bir olay hakkında bilimsel süreçler işletilirken; ölçme, veri toplama ve deney sonuçlarına göre fizik yasalarının ifade edilmesinde, karşılaşılan problemlerin çözümünde matematik bilgisine ihtiyaç duyulmaktadır. Fiziksel bir olay matematik diliyle genelleştirilir, formüle dökülür ve basite indirgenir. Matematik kullanılırken toplama çıkarma gibi en basit matematik işlemlerinin yanında çok karmaşık matematiksel  işlemler de kullanılır. Bu nedenle matematikten bağımsız bir fizik düşünülemez.

Skaler ve Vektörel Büyüklükler


Fizikte ölçümü yapılan başlıca iki büyüklük vardır.
Bunlar;
– Skaler büyüklükler
– Vektörel büyüklüklerdir
Skaler büyüklükler: Sayı ve birim kullanılarak belirtilebilen büyüklüklere skaler büyüklük denir. Örneğin 2 kg, 20 m, 13 sa gibi büyüklükler skaler büyüklüklerdir.
İş, güç, enerji, elektrik yükü, elektriksel potansiyel, elektriksel potansiyel enerji, zaman, ısı, sıcaklık, kütle, hacim,yol, sürat,  basınç vb fiziksel büyüklüklerin yönü ve doğrultusu yoktur.
Bu büyüklüklerin sayısal değeri ile birimi verildiği zaman büyüklük hakkında yeterli bilgiye sahip oluruz. Bu tur büyüklükler skaler büyüklüklerdir.
Vektorel büyüklükler: Büyüklüğü, başlangıç noktası, yönü ve doğrultusu olan büyüklüklere vektörel büyüklük denir.


Vektörler yönlü büyüklükler oldukları için oklarla gösterilir.
F : Fiziksel büyüklüğün vektör olduğunu üzerine konan ok tanımlar.
vektörel büyüklükler
O : Vektörün başlangıç noktasıdır.
D : Vektörün bitiş noktasıdır.
|OD| : Vektörün büyüklüğüdür.
[AB : vektörün yönünü (O’dan D’ye doğru) gösterir.
d : Vektörün doğrultusunu gösterir.
Doğrultu ve yön farklı iki kavramdır. Bir vektörün tanımlanabilmesi için her ikisininde belirtilmesi gerekir.
Yön belirtmek için kullanılan yönlü doğru parçalarına vektör denir. Ağırlık, hız, kuvvet, ivme, yer değiştirme, konum, Akım, Elektrik alan, momentum , moment(tork)  gibi fiziksel büyüklükler vektörel büyüklüklerdir. Bu tur büyüklükler yalnız sayı ve birimle ifade edilemez.
90 km/h hızla giden bir otomobil denildiği zaman, otomobilin hareketi tam olarak tanımlanmamıştır. Otomobilin hangi yönde gittiği sorusu akla gelmektedir. Örneğin Ankara’dan İstanbul’a doğru 90 km/h hızla harekete geçen otomobil denildiğinde hareket
tam olarak ifade edilmiş olur.

Hız ve sürat arasındaki fark nedir?

Hareketli nin birim zamanda aldığı yola sürat denir.  Sürat=yol/zaman  şeklinde gösterilir.  SI birim sisteminde yolun birimi metre(m) ve zamanın birimi saniye (s) olduğundan süratin birimi metre/saniye olur.
Süratte yön ve doğrultu belirtilmez. Bu nedenle sürat skaler bir büyüklüktür.
Sürati 60 m/s olarak verilen bir geminin belli bir zaman sonra aldığı yolu bulabiliriz. Ancak geminin aldığı yolu bilmemiz, geminin nerede olduğunu söylememiz için yeterli olmaz. 10 saniye sonra 60 m/s sürate sahip gemi  600 m yol almış olur. Ancak “Gemi nerede?” denildiğinde geminin yerini söyleyemeyiz. Geminin yerini söyleyebilmemiz için süratinin yanında doğrultusunun ve yönünün de verilmesi gerekmektedir. Geminin süratiyle birlikte doğrultusu ve yönünde verilmişse bu durumda geminin süratinden bahsedemeyiz. Çünkü artık vektörel bir büyüklük kullanılmaktadır. Kullanılan bu büyüklüğe hız denir.
Bir hareketlinin birim zamandaki yer değişmesine hız denir. Hız vektörel bir büyüklüktür. v sembolü ile gösterilir.  SI birim sisteminde hız birimi m/s dir. Günlük hayatta otomobillerin hızlarının birimleri km/h olarak alınır.
Sürat ve hız arasındaki fark , sürat kavramında yön ve doğrultu kullanılmaz . Yön ve doğrultu kullanılırsa hız ifade edilmiş olur.
Derleyen: Baki TURAN
Kaynak: Atatürk Üniversitesi Fizik öğretmenliği Bölümü 1. Sınıf “Genel fizik”  Dersi Ders Notları (Baki TURAN); Açık Öğretim Fizik Ders Kitapları ve MEB Liseler İçin Fizik Dersi Ders Kitapları

Temel Büyüklüklerin Ölçülmesi

a-) Kütlenin Ölçülmesi-Kütle ne ile ölçülür
Bir maddenin kütlesi  eşit kollu terazi ile ölçülür. Kütle ölçümünde kullanılan eşit kollu terazinin çalışma prensibine göre çalışan bakkal terazisinden başka, kuyumcu terazisi, kantar ve elektronik terazi gibi değişik özelliklere sahip teraziler de kullanılır. Bu terazilerin kullanım alanları, kütlesi ölçülecek maddenin boyutları ve kütlesinin büyüklüğüne göre değişmektedir. Basküller evlerde, spor merkezlerinde, hastanelerde kullanılırken, kantarlar traktör, kamyon gibi büyük kütleleri ölçmekte kullanılır. Bakkallarda ve kuyumcularda ise eşit kollu teraziler kullanılır. Başlangıçta analog olarak yapılan teraziler teknolojinin gelişmesiyle daha küçük kütleleri ölçebilen dijital göstergeli teraziler olarak yapılmıştır. Analog teraziler ise  yayların kuvvetin etkisiyle uzama veya kısalma özelliklerinden yararlanılarak yapılmıştır.
Aşağıda bazı terazi çeşitleri gösterilmiştir
kutle_olculmesi

Kütlenin ölçülmesinde kullanılan Elektronik (dijital) teraziler elektrik enerjisi ile çalışır. Elektronik terazinin içinde bulunan devre elemanlarının kuvvete verdiği tepkiler ile tartım yaparlar. Tartım sonucunun rakamlarla gösterildiği ekranları vardır. Elektronik teraziler analog terazisine göre çok daha hassas ölçümler yaparlar.
Eşit Kollu Terazi
Madde miktarı (kütle) eşit kollu terazi ile ölçülür. Eşit kollu terazi destek, gösterge, gösterge çubuğu, terazi kefeleri, terazi kolu ve biniciden oluşur.
Eşit kollu terazi ile doğru bir ölçüm yapabilmek için terazinin dengede olması gerekir. Kefeler boş iken gösterge çubuğu hareketsiz ya da sıfırın üzerinde yavaşça her iki tarafa doğru eşit açılı salınım yapıyorsa terazi dengededir. Gösterge eşit açılı salınım yapmıyorsa terazi kolları üzerindeki biniciler hareket ettirilerek eşit salınım yapması sağlanır.
Eşit kollu terazi ile hassas bir ölçüm yapabilmek için çok küçük standart kütlelere ihtiyaç vardır. Ölçüm yapılırken tartım takımlarında bulunan en küçük standart kütleden daha küçük bir kütleyi ölçmek için eşit kollu terazinin kolu bölmelendirilir. Bölmelendirme işlemi yapmadan terazi dengeye getirilmelidir. Terazi dengeye getirildikten sonra bölmelendirme işlemine
başlanır. İlk olarak sağ koldaki binicinin bulunduğu yere sıfır yazılır. Sol kefeye 1 birim kütle (en küçük standart kütle) konur. Sağ kol üzerindeki binici hareket ettirilerek terazi tekrar dengeye getirilir. Binicinin bulunduğu yere bölmelendirmek istediğimiz rakam yazılır. Biz örnek olarak terazinin kolunu 10 eşit parçaya bölelim. Bu nedenle binicinin bulunduğu yere 10 yazalım. Sıfır ile 10 arası cetvelle 10 eşit parçaya bölünerek işaretlenir. Yapılan bölmelendirmede her bölme birim kütlenin onda birine karşılık gelir.
Bölmelendirilen koldaki arka arkaya gelen iki çizgi arası bu terazinin ölçebileceği en küçük birimdir.
Eşit kollu terazi ile ölçüm yapılırken kütlesi ölçülecek cisim sol kefeye konur. Sağ kefeye ise teraziyi dengeye getirmek için birim
kütleler (gramlar) konur. Terazi en küçük birim kütlelerle de dengeye gelmiyor ise kol üzerindeki binici hareket ettirilerek terazi dengeye getirilir.
b-) Uzunluğun Ölçülmesi-Uzunluk ne ile ölçülür
Çeşitli şekillerdeki veya boydaki cisimlerin uzunluklarını ölçmek için değişik şekillerde ölçüm araçları yapılmıştır. Şekli
düz bir cismin uzunluğunu ölçmek için tahtadan yapılmış metreler kullanılırken şekli düzgün olmayan cisimlerin uzunluğunu ölçmek için genellikle terzilerin kullandığı mezura lar kullanılır. Küçük bir kalınlığı ölçmek için, örneğin çay bardağının camının kalınlığını ölçmek için ise kumpas kullanılır.
Uluslar arası birim sisteminde (SI) uzunluk birimi metre’ dir ve kısaca “m” ile gösterilir.
“1 metre”, ışığın boşlukta 1/299 792 458 saniyede aldığı yol olarak tanımlanmıştır. Bu çağdaş tanım günümüzde dünyanın çeşitli laboratuvarlarında yapılabilen hassas ölçümlerin birbirleriyle karşılaştırılabilmesi amacıyla kabul edilmiştir.
Uzunlukları ölçmek için metre kullanılırken çok büyük, gezegenler arası mesafeyi ölçmek için ışık yılı (ışığın bir yılda aldığı yol), çok küçük atomik boyutlardaki mesafeleri ölçmek için ışığın dalga boyu mertebesinde olan birimler uzunluk ölçüsü olarak kullanılır.
c-)Hacmin Ölçülmesi-Hacim ne ile ölçülür
Maddelerin boşlukta kapladıkları yere o maddenin hacmi denir. Hacim maddelerin ortak özelliklerindendir.
Okuduğumuz kitap, bardağa konmuş su ve tüpün içine konmuş gaz, bunların hepsi boşlukta yer kaplamaktadır.
İçini dolduracağımız maddenin ve içine koyacağımız maddenin hacminin bilinmesi gerekir. Çiftçi deposunun alabileceği buğdayın miktarını ve deposuna getireceği buğdayın miktarını bilmeli ki dışarıda buğdayı veya deposunda boşluk kalmasın.
Hacim skaler bir büyüklüktür, V sembolü ile gösterilir. Uluslararası birim sisteminde (SI) hacim birimi metre küptür (m3). Sıkça kullanılan hacim birimlerinden biri de litredir. Litre (L) ile gösterilir.
Hacim ölçme işleminden detaylı olarak Hacim nasıl ölçülür yazımızda bahsedilmiştir
d-)Zamanın Ölçülmesi-Zaman ne ile ölçülür
Çok eski çağlardan başlayarak insanlar zamanı belirlemek için uğraşmışlardır. Zamanı belirlemek için yıldızlara, güneşe bakmışlar, doğada tekrarlanan olayları dikkate almışlardır. Önceleri Güneşin doğuşu ve batışına göre güneş saati daha sonraları ise kum saati ile zamanı ölçmüşlerdir. Teknolojinin ilerlemesiyle mekanik saat, kuvars saat ve atom saati yapılmıştır.
zaman_olcme_aletleri
Saatten büyük olan ölçü birimleri:
• 1 gün = 24 saat
• 1 ay = 30 gün (hesaplamalarda ayın alınan değeri)
• 1 yıl = 12 ay
• 1 asır = 100 yıl
Saatten küçük olan ölçü birimleri;
• 1 dakika = 60 s
• 1 saat = 60 dk
• 1 saniye = 100 salise dir.
e-)Akım Şiddetinin Ölçülmesi- Akım Şiddeti ne ile ölçülür
Elektrik santrallerinde üretilen elektrik, iletken teller yardımıyla yerleşim bölgelerine, oradan da yine iletkenler yardımıyla
evlerimizdeki elektrikle çalışan aletlere kadar gelir. Evde, okulda, sokakta teknolojinin olduğu her yerde elektriği kullanıyoruz.
Kullandığımız ev aletlerine, fabrikalardaki makinelere ve elektrik akımını taşıyan iletken kablolara belli bir elektrik akımını
gelmesi gerekir. Fazla gelen elektrik akımı da, az gelen elektrik akımı da can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürür. Bu nedenle
akım şiddetinin ölçülmesi ve bilinmesi gerekir
Akım şiddeti: Bir elektrik devresinde iletkenin kesit alanından birim zaman içinde geçen elektron miktarına akım şiddeti denir.
Akım şiddetinin birimi amperdir ve A simgesi ile gösterilir.
Amperin binde birine miliamper (mA), milyonda
birine mikroamper (μA) denir.
1 A = 1000 mA
1 A = 1000 000 μA
Elektrik devresinden geçen akımın şiddetini ölçen alete ampermetre denir. Ampermetre devreye seri olarak bağlanır. Devreden geçen akım, ampermetre nin içinden olduğu gibi aynen geçer. Ampermetre nin elektrik devresine yanlış bağlanması durumunda ampermetre nin ibresi ters yönde hareket eder. Bu durumda bağlantı uçları yer değiştirilir.
Ampermetre göstergesinin üzerinde A harfi vardır. Ampermetre ler, doğru akım ve alternatif akım için birbirinden farklı yapıda imal edilir. Ayrıca cihazın kaç ampere kadar ölçebileceği göstergeden anlaşılır. Buna cihazın kapasitesi denir. Hiçbir cihazla kapasitesi üzerindeki değerlerde ölçüm yapılmaz. Ölçme esnasında ampermetre nin hasar görmemesi için bu hususlara dikkat edilir.
f-)Sıcaklığın Ölçülmesi-Sıcaklık ne ile ölçülür
Sıcaklığı ölçen cihazlar bulunmadan önce insanlar duyu organlarıyla sıcaklık hakkında fikir sahibi olabiliyorlardı. Cisimlerin sıcak, soğuk ya da ılık olup olmadığını parmak dokundurarak tahmin edebiliyorlardı. Bu nedenle sıcaklık tahmin edilebilir bir büyüklüktür.
Binalarda ısınmak için kullandığımız kaloriferlerin, fabrikalardaki buhar kazanlarının güvenli kullanımı için sıcaklığının kontrol altında tutulması gerekir. Hastanın ateşinin, bulunduğu ortamın sıcaklığının ölçülmesi gerekir.
Sıcaklık ölçen aletlere termometre denir.
Sıvı termometreler, haznesinde bulunan cıva veya alkolün sıcaklığı arttığında oluşan genleşmeden yararlanılarak yapılmıştır.
Mevcut termometrelerin hemen hepsi bir atmosfer basınçta suyun donma ve kaynama noktaları esas alınarak derecelendirmeleri yapılmıştır.
Değişik sıcaklıkları ölçmek için ihtiyaç doğdukça değişik bölmelendirilmiş termometreler yapılmıştır. Günlük hayatta kullandığımız termometre Celsius (selsiyus) termometresidir. Bu termometrede suyun donma sıcaklığı 0 °C, kaynama sıcaklığı ise 100 °C olarak kabul edilip aradaki fark 100 eşit parçaya bölünmüştür. Her bölme 1°C’yi gösterir. Termometrenin göstergesine bakarak içinde bulunduğu ortamın sıcaklığını söyleyebiliriz.

Temel Ve Türetilmis Büyüklükler

Temel büyüklükler: Başka birimlere gerek duyulmadan ifade edilebilen birimlerdir.
Fizikte   7 tane Temel büyüklük vardır bunlar ; kütle, uzunluk, zaman, akım şiddeti ve sıcaklık,ışık şiddeti ve madde miktarıdır.

Ölçme, Ölçmede Hata


Ölçme Nedir : Bilinmeyen bir büyüklüğün ölme aleti kullanarak veya bilinenle karşılaştırılarak bulunmasına ölçme ve ölçüm denir.
Fiziksel bir büyüklük ölçülürken iki yöntem kullanılır. Bunlar;
1. Doğrudan ölçme: Ölçülecek cismin aynı türden bilinen bir büyüklükle karşılaştırılması.
2. Dolaylı ölçme: Doğrudan ölçülemeyen bir büyüklüğün bir araç yardımıyla veya hesaplama yöntemiyle ölçümünün yapılması.
Dolaylı ölçme iki şekilde yapılır.
a. Göstergeyle ölçme
b. Türetilmiş ölçme
Ölçme bilimin temel bir parçasıdır. Fiziksel bir büyüklüğün tanımlanması için nitel ve nicel gözlemler ile deneyler yapılır.Gözlemler ve deneyler sonucunda elde edilen değerlerle matematiksel yöntemler kullanılarak fiziksel büyüklükler tanımlanır. Tanımlanan bu büyüklerin bir sayısal değeri vardır. Ancak bulunan bu değerler sadece 1, 2, 3 gibi rakamlarla ifade edildiğinde bu değerlerin ne anlama geldiği, hangi fiziksel büyüklüğü tanımlamak için yapıldığı belirli olmaz.
Yapılan ölçümün  hangi fiziksel büyüklüğe ait olduğunu belli etmek ve rakamların anlam kazanması için rakamların sonuna kilogram, metre, volt, saniye, amper gibi ilaveler yapılır. Yapılan bu ilavelere birim denir.
Sayılar ve birimler ölçüm yapmak için kullanılır. Fiziksel bir büyüklüğü ölçebilmek için büyüklük kendi cinsinden birimle karşılaştırılır. Yeryüzündeki tüm bilim insanlarının birbirlerinin ölçümlerini anlayabilmeleri için ortak, herkesçe kabul edilen birimlerin kullanılması zorunlu olmuştur. Bu nedenle bizimde kabul edip kullandığımız Uluslararası Birimler Sistemi veya kısaca SI olarak adlandırılan ortak birimler bilim insanlarınca kabul edilerek kullanılmaya başlanmıştır.
ölçmede hata: Ölçme sonuçlarının gerçek değerden farklı olması, ölçmede hata yapıldığı anlamına gelir. Ölçme sonucu ile gerçek değer arasındaki fark ölçmede hata olarak tanımlanır.
Ölçme işleminde hataya neden olabilecek etkenlerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz.
1. Ölçme yönteminden kaynaklanan hatalar; ölçümü yapılacak büyüklüğün nasıl ölçüleceğine doğru karar verilememesi sonucunda oluşan hatalardır. Örneğin masanın uzunluğunu karış ile ölçmeye kalkarsak yanlış bir yöntem kullamış oluruz.
2. Ölçmeyi yapan kişiden gelen hatalar; bireylerin, ölçme konusu ile ilgili bilgi ve becerilerinin noksan ve farklı oluşundan dolayı, herkes aynı derecede hassas bir ölçme yapamaz. Örneğin; Öğretmen yazılı kağıtlarını okurken, dalğınlığından dolayı 5 puan eksik vermesi .
3. Ölçme aracından gelen hatalar; bir araç ne kadar iyi yapılırsa yapılsın, zamanla hassaslığı bozulabilir veya ölçümü yapılan araç bozuk olabilir. Ölçme yapılacak araç güvenirlilik, geçerlik ve kullanışlılık özelliklerini taşımalıdır .Örneğin;Manav terazisinin hatalı tartması veya bozuk olması.
4. Ölçüm yapılan ortamdan kaynaklanan hatalar; ölçümün yapılacağı ortam ölçme için uygun olmayabilir. Uzunluğunu ölçeceğimiz bir teli sıcak bir ortamda ölçtüğümüzde farklı bir değer, soğuk bir ortamda ölçtüğümüzde ise farklı bir değer buluruz. Örneğin; Örneğin sınıfta sınav varken ,okul dışında çalışma var ve çok ses oluyor. Dikkatimiz dağılıp bildiğimiz soruları yapamayabiliriz.
5. Kaynağı belli olmayan hatalar; kaynağı iyi bilinmeyen, ölçümü yapan kişiye veya ölçme aracına bağlı olan ve ölçme sonuçlarına gelişigüzel yansıyan hatalardır. Bu hatalara tesadüfî hatalar da denir.
Not: Ölçme işlemi yapılırken hatayı azaltmak için ölçümü, özdeş ölçü aletleriyle tekrar yaparak kontrol etmek, aynı ölçüm aracıyla çok kez ölçümü yapmak veya değişik ölçü araçlarıyla ölçümü yapmak mümkündür.